KUZEY İRLANDA DOSYASI-1

Kuzey İrlanda barış sürecine hazırlık: ‘Tik tak’ dönemi


Geçen yıl gittiğim Kuzey İrlanda’dan sonra, bu sefer adanın güneyinde Dublin’deyim. DPI’ın (Demokratik Gelişim Enstitüsü) düzenlediği gezi ile İrlanda barış sürecinde bizzat yer almış  siyasetçi, bürokrat, sivil toplum çalışanı, din adamları gibi toplumun çeşitli katmanlarındaki  insanlardan sürece ilişkin deneyimlerini dinleme şansı buluyoruz.
Öncelikle Kuzey İrlanda sorununu kısaca hatırlayalım:

1600’lü yıllarda İngiltere adaya geliyor. Tüm ada İngiltere’nin bir parçası oluyor.  1916’da İngiltere’ye karşı adada ilk isyan çıkıyor. İsyanın lideri İngiltere tarafından öldürülünce, bağımsızlık hareketi güç kazanıyor. 1921’de ada ikiye bölünüyor, ve güneyde İrlanda Cumhuriyeti kuruluyor. Kuzey İrlanda ise İngiltere’nin bir parçası olarak kalıyor. Bunun nedeni Kuzeyde yaşayan Protestanlar kendilerini İngiltere’nin bir parçası olarak görüyorlar ve kendilerini İngiliz olarak tanımlıyorlar.  Adada,  2 ülke yaratılmış oluyor. Güneyde Protestanlar, kuzeyde Katolikler azınlık olarak kalıyor.
Kuzey’de oldukça adaletsiz bir toplum kuruluyor.  Protestanlara işyerlerinde öncelik veriliyor, Protestanlar daha iyi eğitim hizmeti alıyor, Protestanlardan oluşturulan polis teşkilatı (RUC) ve yine adalet teşkilatı Katoliklere karşı ayrımcı davranışlarda bulunuyor. Toprak, ekonomi, eğitim, inanç, adalet tüm politikalarda adaletsizlik ve ayrımcılık yapılıyor. Tam bir “çoğunluk diktası” kuruluyor. Bunun üzerine 1967’de Kuzey İrlanda’da Sivil Haklar Hareketi  ve “Bir Adam Bir Oy” (One man one vote) hareketi başlıyor. Kuzeyde seçimleri sürekli Protestanlar kazanıyordu, çünkü işadamlarının 2 oy hakkı vardı ve işadamları genelde Protestan’dı.  Sivil Haklar Hareketinde temel talepler konut koşulları, eğitim, istihdam… gibi alanlarda eşitlikti. Barışçıl bir eylem olan Sivil Haklar Hareketi Kuzeydeki Birlikçiler tarafından oldukça kanlı bastırılıyor. Bunun üzerine Kuzey İrlanda 1969’da yıllarca sürecek çatışmalı bir döneme giriyor. Küçücük Kuzey İrlanda’ya 50 bin kolluk kuvveti getiriliyor ve İngiliz askerleri Kuzey’in sokaklarında yürümeye başlıyorlar.
İnsanlar artık kendilerini güvende hissetmedikleri için hızla silahlanmaya başlıyorlar. Oldukça kirli bir savaş Kuzey’in sokaklarında yürütülüyor. Birbirlerini öldüren insanların çoğu birbirlerini tanıyan insanlardı. Ya komşulardı, ya aynı işyerinde çalışmışlardı, aynı mahallelerde oturuyorlardı. 
Çatışmalı yıllar boyunca 3700 kişi ölüyor, 30.000 insan yaralanıyor. Bu 1,5 milyon nüfuslu küçük bir toplum için çok yüksek bir rakam. ABD nüfusuna oranlandığında bu  4 milyon insanın ölmesine denk geliyor.

Tik-Tak Dönemi

‘Süreç oldukça yavaş ilerliyordu, o nedenle sürece  TİK TAK adını vermiştik’
IRA ve İngiltere hükümeti arasında ara ara görüşmeler yapılsa da, barış sürecine giden yol  daha çok 1994 yılında başlamış sayılıyor.  1994 yılında IRA ateşkes ilan ediyor. İngiltere de güvenlik tedbirleri ile bu sorunu çözemeyeceğini anlıyor. Herkes asıl olanın “kazanmak” değil, “barış” olduğunu ve çatışmanın kimseye fayda getirmeyeceğini görüyor.
1994 te başlayan süreç 1997 de yavaş yavaş şekil almaya başlıyor. Görüştüğümüz İrlanda eski Başbakanı Bertie Ahern o dönemi şöyle anlatıyor:
 “Süreç oldukça yavaş ilerliyordu, o nedenle sürece  TİK TAK adını vermiştik. 1994 yılında bir girişim yapılarak, kafadaki düşünceleri tek bir belgede birleştirelim ve her tarafa adil gelen bir belge çıkarmaya çalışalım dedik. Bazı kilit görevliler, akademisyen, sendikacılar..vs. de belgeyi destekledi. Önemli bir eşik atlatan bir belgeydi. IRA o sıra bir ateşkes ilan etti, Ekim de de kralcılar ateşkes ilan etti. Ve 1 yıl sonra daha ileri bir belge yazıldı.”
Bu arada 1996’da ateşkes kırılıyor. IRA Londra’nın finans merkezinde bomba patlatıyor. 2 kişi ölüyor ve muazzam bir zarar veriliyor. Bombalama eylemi süreci  biraz duraklatsa da, süreç devam ediyor. Bu arada hem İrlanda hem İngiltere’de seçimler oluyor.  Her iki  ülkede de hükümetler değişiyor. İngiltere’de Blair hükümete geliyor.
Ateşkes yaparsa müzakerelere hemen başlanacağı garantisi verilerek, 1997 yazında IRA tekrar ateşkese ikna ediliyor. 1997 Ağustos ayında IRA ateşkes ilan ediyor, Eylül ayında da müzakereler başlıyor.
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 25.02.2015