Futbolla ilgili biri değilim. Bugüne kadar futbolla tek ilgim Amedspor oldu. Amedspor’un son üç yıldır başına gelenler, birçok Kürt gibi benim de futbola olan ilgimi artırdı. Bugün artık bir Amedsporlu olarak maçlarını yakından takip ediyorum.
Amedspor 1990 yıllarından beri faaliyet gösteren bir kulüp. Kulübün adı çeşitli dönemlerde değişti. Diyarbakır Belediye Spor, Diyarbakır Büyükşehir Diski Spor… gibi çeşitli isimlerden sonra, 2015 yılında kulüp Amedspor adını aldı.
Bu ismi aldıktan sonra da her türlü ayrımcılık ve ırkçılıkla karşılaştı. Futbol sahasını bir spor alanı yerine savaş merası sanan insanlar Amedspor’a karşı spor etiğine sığmayan davranışları nedeniyle cezalandırılmazken, Amedspor barış sloganları nedeniyle sürekli cezalandırıldı.
Kimileri utanmadan Amedspor’a asker selamı verdi, sahası sık sık ‘güvenlik’ gerekçe gösterilerek Amedspor taraftarlarına kapatıldı, gittiği birçok deplasman maçında “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları atıldı, Türk bayrakları açıldı.
Birçok maçta ırkçı söylemlerle karşılaştı. Yöneticileri protokol sıralarında dövülerek linç edilmeye çalışıldı. Geçen yılki Bursa maçında, “burası Türkiye, buradan çıkış yok” diye tezahüratlar bile yapıldı. Ankara’da, Ankaragücü ile yapılan maçta, Amedspor’un yöneticileri ve futbolcuları saldırıya uğradı.
Saldıranlar arasında Ankaragücü takımının başkanı, yöneticileri, protokoldekiler, hatta bürokratlar bile vardı. Tüm bu saldırılar karşısında göstermelik devam eden birkaç dava açıldı, o kadar.
Amedspor’un oyuncusu Deniz Naki’nin başına gelenler ayrı bir yazı konusu. Dersimli Alevi futbolcunun kolundaki ‘Azadi’ dövmesi ceza almasına neden oldu. Aldığı cezalardan dolayı Deniz Naki doğru düzgün sahalara çıkıp oynayamadı.
Sosyal medyada yazdığı mesajlardan dolayı, ‘terör örgütü propagandası’ suçlaması ile hakkında dava açıldı ve 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. En sonunda ülkeyi terk etmek zorunda kaldı ama gittiği Almanya’da bile ırkçı güruhların saldırısına uğradı.
Amedspor’a her ay para cezaları da yağdı. Seçilmiş belediye başkanları hapse atılıp yerine kayyım atanınca, kayyım da boş durmadı. Daha önce her yıl belediyeden düzenli destek alan Amedspor’a verilen para desteği kesildi, hatta kayyım daha da ileri giderek, ‘maddi desteğin devam etmesi için takımın adının değiştirilmesini’ istedi.
Amedspor Başkanı Nurullah Edemen ve yöneticilerine davalar açıldı, ağır ceza mahkemelerinde yargılandılar.
Dün ise Amedspor-Sakaryaspor maçı öncesi, Sakarya’da, sahada maç öncesi oldukça uzun bir süre, yaklaşık 20 dakika, operasyon görüntüleri izlettirildi ve ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısı çalındı. Maç boyunca devam eden ırkçı tezahüratlar, maç sonunda Amedspor oyuncularına karşı soyunma odasında saldırıya dönüştü.
Görüntülerden emniyet güçlerinin bu saldırılara karşı bir şey yapmadığı anlaşılıyor. Bu süreçte sevgili dostum, Amedspor Başkanı Nurullah Edemen ile birkaç kez görüştüm. Şunları söyledi:
“Yaşadıklarımız spor ahlakına sığmayacak şeyler. Daha takım ısınmaya başlarken sahadaki iki elektronik skorboarddan 20 dakika boyunca operasyon görüntüleri gösterildi. Bunun amacı şudur: Biz sana farklı gözle bakıyoruz ve senden öç almak istiyoruz. Bu görüntüler ile seyirciler de galeyana getiriliyor. Nitekim maç boyunca bunun yansımasını olumsuz olarak gördük.
Bu görüntülerin gösterilmesinden sonra seyircilerden ırkçı tezahüratlar gelmeye başladı. Sürekli ‘Ne mutlu Türküm diyene’ tezahüratları yapıldı. Bizleri bir şeyin içine sokmaya çalışıyorlar. Nitekim sonra da soyunma odasına giderken saldırı oldu ve maalesef emniyet güçleri bu saldırıları izlemekle yetindi.
Tüm bu yaşadıklarımız elbette ülkenin konjonktürü ile ilgili bir şey. Ülkenin tepesindekiler bizlere karşı sürekli ayrıştırıcı bir dil kullandığı zaman, insanlar da o tepedekilere yaranmak için bu ırkçı dili devam ettiriyorlar. Korkum şu. Bu saldırılar devam ederse, yarın öbür gün bu takımlar da Diyarbakır’a geldiklerinde artık Diyarbakır halkı farklı tepkiler verebilir. Biz bu yaşananlara üzülüyoruz. Umarım daha kötüye gitmez.”
Ben bir Amedsporlu olarak Sakaryaspor’u dün yaşananlar konusunda açıklamaya davet ediyorum. Ve dün yaşananları organize edenlere ve bu saldırıları izleyenlere birkaç sorum var:
Dün yaşananları organize edenler, bunu yapmakla nasıl bir sonuç elde etmek istiyorsunuz? Hepimiz birbirimizle savaşalım mı istiyorsunuz, yoksa bizi öldürmek mi istiyorsunuz?
Ne umarak, ne bekleyerek bu filmi gösterdiniz?
Filmlerin gösterildiği skorboardlar hangi kuruma aittir?
Eğer Gençlik İl Müdürlüğü’ne ait ise Sakarya Valiliği bunu organize eden kurum çalışanlarını görevden alacak mı?
Dün yaşananlara tepki vermeyen Futbol Federasyonu ve futbol kulüpleri, hiç utanmıyor musunuz? Yarın öbür gün biri öldürülürse sorumluluğu alıyor musunuz?
Son sorum da Diyarbakır kentinin yöneticilerine: Kendi şehrinizin futbol takımına yapılanları görmezden gelmek nasıl bir şey, yoksa siz de o ırkçı güruh gibi mi düşünüyorsunuz?
Eğer öyle değilse bu yaşananlara neden bir tepki vermiyorsunuz?
Bir Amedsporlu olarak açıklama bekliyorum.