Umudu ya da karanlığı, savaşı ya da barışı oylayacaksınız!
Neden HDP konusunda çok yazıldı. Seçimlere birkaç gün kala Amed’den ben de birkaç hatırlatma yapmak istiyorum.
Şuan Bölgede bir afet ve yas durumu var. Bir yandan kamplarda kalan onbinlerce Ezidi ve Kobaneli göçmene Bölgenin yoksul halkı bakmaya çalışırken, öte yandan da Şengal, Rojava ve Kobane’de ölen gençlerin cenazeleri her gün gelmeye devam ediyor.
Ben ise kendime hep aynı soruyu soruyorum:
Çocuklarımız neden ölüyor?
Türkiye’nin sınırları İŞİDliler için ne kadar esnekse, İŞİD canilerine karşı mücadele eden Kürtlerin çocukları için ise o kadar katı. Bu gençler elimizi uzatsak tutabileceğimiz kadar yakın bir mesafede ölüyorlar. Ama Türkiye’nin sınırları bu gençlere yardım için maalesef kapalı.
İŞİD’e TIRlarla silah giderken, bu canilere karşı mücadele eden gençlere bırakın silahı, neden su, ilaç, doktor yollayamıyoruz?
Bugün Ortadoğu’da babasız kalan çocuklarda, köle pazarlarında satılan kadınlarda, yüzlerce kez tecavüz edilen kız çocukları ve kadınlarda, ölüme yatırılan turuncu elbise giydirilmiş insanlarda, sokaklardaki Suriyeli dilencilerde AKP’nin payı var! Oy verirken bunu unutmayın!
Bölgede durum buyken “AKP-HDP anlaştılar” diye düşünenlere sormak isterim:
AKP’nin TIR’larla yolladığı silahların desteğiyle, buraya her gün çocuklarımızın cenazeleri gelirken, HDP AKP ile nasıl anlaşabilir?
Bizim çocuklarımız AKP’nin İŞİD’e verdiği destekle ölürken, HDP’nin çocuklarımızın cenazelerine basıp AKP ile anlaşması mümkün mü!
Oylayacağınız barış ya da savaş olacak!
Öte yandan Bölge kırsalına hızla askeri yığınak yapılıyor. Burada sormak lazım:
Bölgeye neden askeri yığınak yapılıyor? Türkiye devleti neye hazırlanıyor?
Gözleri o kadar köreldi ki, iktidarlarını ellerinde tutmak için yapmayacakları hiçbir şey yok! Çünkü iktidar gitti mi yargılanacaklar, sadece çalıp çırptıkları “çerez” paraları için değil, Ortadoğu’da halkları katleden İŞİD canilerine verdikleri destek için de! Ve tüm bu pisliklerini ancak yeni bir Türk-Kürt savaşının örteceği planlarını yapıyorlar!
Ne de olsa ölen onların çocukları olmayacak! Gözlerini kırpmadan bu ülkenin gencecik evlatlarını yeni bir savaşın içine atacaklar! Türkiye 21. yüzyıl boyunca belini doğrultamayacak, hem Türkler hem Kürtler yüzlerce evladını daha kaybedecek!
HDP’nin barajı geçmesi, Bölge’deki savaş hazırlığının önünde en büyük engel olacak!
Oy verirken bunu unutmayın! Oylayacağınız barış ya da savaş olacak!
Oylayacağınız halkların kardeşliği olacak!
Her gün dillerinde kin, dillerinde nefret! Onlara benzemeyen herkesten nefret ediyorlar! On binlerce insanı mağdur ettiler! “Pis” deyip Arabı; “zındık” deyip Ezidiyi; “terörist” deyip Kürdü; “Lut kavminin helakına sebep oldu” deyip eşcinselleri, “afedersiniz” deyip Ermeniyi … bu ülkede onlara benzemeyen tüm halklar ve kimlikleri ötekileştirmeye, aşağılamaya devam ediyorlar.
Oysa HDP Türkiye’nin tüm kimliklerine sahip çıktığı gibi, Ortadoğu’da süregelen savaşın mağdurları olan Ezidilere, Araplara, Suriyelilere, Türkmenlere, Süryanilere, Asurilere de sahip çıkıyor. Türkiye’de ötekileştirilen tüm mağdur kimliklere hem yönetiminde hem de aday listelerinde yer veriyor. Çok daha ötesi “halkların kardeşliği”ni Bölgede pratiğe dökmüş durumda. Buralara kısa bir ziyaretle HDP’nin halkların kardeşliğini Kürdistan’da, Mezopotamya’da, hatta Ortadoğu’da nasıl pratikleştirdiğini görebilirsiniz.
HDP sadece Türkiye’de değil, çok daha ileri bir noktada, tüm Ortadoğu’da halkların kardeşliğini savunuyor ve pratiğe geçiriyor!
Bu seçimde unutmayın, halkların kardeşliğine şans vereceksiniz, mağdur ve mazlum edilen halklar ve kimlikler için de oy vereceksiniz!
Karanlığa gidişatı, hergün kendilerinden farklı olanları aşağılayanları, kul hakkı yiyenleri, canileri destekleyenleri hala durdurabiliriz. Pazar günü sandığa giderek, HDP’ye vereceğiniz her oy umuda, aydınlığa verilmiş olacak!
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 03.06.2015