Kategoriler
ahvalnews Yazılar

Pakize Hazar’ın çiğnenen yaşam hakkı

9 Haziran 2020’de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinden bir karar çıktı. Karar, 14 Haziran 2017’de Lice’de zırhlı aracın çarpması sonucu ölen 85 yaşındaki Pakize Hazar davasına ilişkindi. Kararda şöyle diyordu:

“Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, TCK’nın 50/1-a ve 52 /2 maddeleri uyarınca 910 gün üzerinden ve günlüğün takdiren 20.00 olmak üzere, 18.200 TL ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE,

Sanığa verilen sonuç adli para cezasının miktarı, sanığın ekonomik ve şahsi halleri gözetilerek TCK’nın 52/4  maddesi uyarınca birbirini takip eden 24 eşit taksitle ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geriye kalan kısmın tamamının  tahsil edileceğinin sanığa karar tebliği ile birlikte ihtarına “ibarelerinin eklenmesine, sonraki hüküm fıkralarının buna göre teselsül  ettirilmesi, eklenmesi suretiyle hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK İSTİNAF tBAŞVURULARININ  ESASTAN REDDİNE”

Oybirliğiyle alınan bu kararla Pakize Hazar’ı öldürmenin bedeli 18.200 TL olarak belirlenmiş ve bu da 24 eşit taksite bölünmüştü.

Hatırlayalım 85 yaşındaki Pakize Hazar’ın nasıl öldüğünü:

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan Pakize Hazar, yaşlılık maaşını almak için trafiğe kapalı Mümin Ağa Caddesi’ndeki PTT binasına gitmişti. Elinde bastonla yürüyordu. O sırada park halindeki zırhlı araç hareket etmiş ve yaşlı kadın zırhlı aracın ön tekerleği altında kalarak olay yerinde feci şekilde can vermişti. Hazar’ın ölüm anı olay yerinin karşısında bulunan güvenlik kamaralarıyla kaydedilmiş ve korkunç ölümü hafızalara kazınmıştı.

Olaydan sonra tarafların kusurunun tespiti için Lice Jandarma Komutanlığının hazırladığı tutanakta, trafiğe kapalı caddede zırhlı aracı süren sanık Uzman Çavuş S.K olayda yüzde 100 ‘kusursuz’, Pakize Hazar ise ‘dikkatsiz ve tedbirsiz olduğu’ ileri sürülerek yüzde 100 kusurlu (tam kusurlu) olarak gösterildi. Hazar Ailesi’nin yaptığı itiraz üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu (ATK) Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ikinci raporda ise Lice Jandarma Komutanlığının aksine, zırhlı araç şoförü S.K’yı yüzde 100 kusurlu bulundu.  ATK raporunda, Hazar’ın araç şoförü S.K’nin görüş alanına girdiğini ve caddenin trafiğe kapalı olduğuna dikkat çekilerek, zırhlı araç sürücüsü S.K’nin yüzde 100 kusurlu olduğu belirtildi.

Olaydan sonra gözaltına alınan sanık asker, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık asker S.A. hakkında tek bir paragraflık iddianame hazırladı.  İddianamede, uzman çavuş S.K’nin ‘taksirle ölüme neden olma’ suçunu işlediği iddiasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi.

Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2018 yılında görülmeye başlanan davada sanık asker, Pakize Hazar’ı görmediğini söyleyerek suçsuz olduğunu savundu.  8 Haziran 2018’de kararını açıklayan mahkeme, sanık askere 1 yıl 8 ay ceza verdi ve cezanın ertelenmesine karar verdi. Hazar ailesi kararının kaldırılması için Diyarbakır 7. Ağır Ceza mahkemesine itiraz  etti, itiraz yerinde görülerek sanığın yeniden yargılanmasına karar verildi. Yeniden görülen davada Lice Asliye Ceza Mahkemesi sanık asker S.K’ya 2 yıl 6 ay ceza verdi. Bu sefer sanık asker kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi önceki kararı bozdu ve sanık askere 18.200 TL para cezası verdi ve bunu da 24 eşit taksite böldü.

Pakize Hazar tek örnek değil. İHD Diyarbakır Şubesi’nin hazırladığı “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Zırhlı Araç Çarpması Sonucu Meydana Gelen Yaşam Hakkı İhlalleri Araştırma Raporu”na göre 2008-2018 yılları arasında zırhlı araçların karıştığı 63 olayda; 16’sı çocuk ve 6’sı kadın olmak üzere toplam 36 sivil yaşamını yitirirken, 85 kişi de yaralandı. Zırhlı araç çarpmalarına ilişkin davaların hepsi cezasızlıkla sonuçlandı. Bu davalarda verilen kısa süreli hapis cezaları, çoğunlukla para cezasına çevrildi. Henüz geçen ay, Şırnak Silopi’de 3 Mayıs 2017’de uyurken evlerine çarpan zırhlı araç sonucu ölen iki kardeş, 7 yaşındaki Muhammed Yıldırım ile 6 yaşındaki Furkan Yıldırım’ın davası da cezasızlıkla sonuçlandı. Polis memuru Ö.Y’ye verilen 2 yıl 1 ay hapis cezası 19 bin TL para cezasına çevrildi. Sanık polislerden birine verilen 19 bin TL para cezası ile amirine verilen beraat kararına dair yapılan istinaf başvurusu da reddedilerek, ceza kanuna uygun bulundu.

Şimdi tüm bunları niye yazıyorum ki… Bir kesim zaten  bu olaylar Lice’de, Silopi’de, Cizre’de yaşandığı için bu insanların, 85 yaşındaki Pakize Hazar’ın çiğnenen yaşam hakkını otomatikman önemsemeyecek. Başka bir kesim “kaza” diyecek. Sormayacak, “neden zırhlı araçlar hep Kürtlerin sokaklarından geçer” diye. Düşünmeyecek, “aynı ülkede yaşıyoruz ama neden Kürtlerin kaderi bizimkinden farklı” diye. Utanılmayacak.

10 Aralık, tüm dünyada insan hakları günü olarak kutlanıyor. Türkiye’de de hafta boyunca etkinlikler, kutlamalar yapılacak muhtemelen. Bakalım sorgulanacak mı Pakize Hazar ve zırhlı araçlar altında kalarak ölen onlarca Kürdün çiğnenen yaşam hakkı.