“Evimin üzerinden çekilsinler, ben kendi toprağımı yerim.”
Bu sözler Suriçi’nde tanıştığım Sultan Ana’ya ait. Bölgede bir yandan savaş devam ederken, öte yandan da savaşın yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Sabah önce Bağlar Belediyesi’ne uğruyorum. Suriçi’nden göç etmek zorunda kalan ailelerin ciddi bir kısmı Bağlar ilçesine geldi. Diyarbakır belediyeleri iyi bir sistem kurmuş. Bu ailelerin ciddi bir kısmını kayıt altına almışlar. Belediye çalışanları ile bilgisayar başında tek tek dosyalara bakıyoruz. Ailenin ismi, ne zaman Sur’dan geldiği, hangi yardımlar verildiği ve ihtiyaçları bu dosyada kayıtlı. Şuan için Sur’dan göç eden 5500 aile belediyelerin sistemine kaydedilmiş, ancak henüz kayıtlı olmayan aileler de var. 5500 aile, aile büyüklükleri düşünüldüğünde 55-60 bin kişi demek. Bağlar Belediyesi diğer belediyeler gibi kendi belediye sınırları içine göç eden aileler için kampanya açmış durumda, ancak gelen yardımlar yeterli değil. Gıda, ped, çocuk maması, sünger yatak ve buzdolabı ihtiyacı çok yoğun. Belediye bu 5500 aileye en azından 1 yıl düzenli destek vermek istiyor, bu da aile başı aylık 150-200 TL. demek.
Unutulmamalı ki, Sur’dan Bağlar’a göç eden aileler sadece evlerini değil, Sur’daki sıkı komşuluk ilişkileri ve dayanışmayı da kaybettiler. Şimdi onlara komşu olma, destek olma zamanı! Onları desteklemek için Bağlar Belediyesinin Göç Ofisi ile irtibata geçebilirsiniz.[1]
Cizre’den Sur’a ihtiyaçlar
Bağlar Belediyesi’nden Rojava Derneği’ne geçiyoruz. Rojava Derneği esas olarak Rojava’ya yardım için kurulmuştu. Dernek şimdi sokağa çıkma yasağının uygulandığı il ve ilçelere yoğunlaşmış durumda. Cizre, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Şırnak, Dargeçit, Silopi, İdil; tüm bu bölgelerdeki yardım kampanyaları Rojava Derneği üzerinden koordine ediliyor. Derneğe başvurular bu il ve ilçelerdeki belediyeler üzerinden yapılıyor. Dernek yerel belediyelerle birlikte çalışıp, aile aile ihtiyaçları belirleyip, ev ev dağıtıyor.
Dernek yetkilileri sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgelerde yaklaşık 31.100 ailenin göç etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Yani yaklaşık 300.000 kişi zorunlu göçle yer değiştirmiş. Dernek bu kişilerin yaklaşık 200.000’ne ulaşmış durumda.
Rojava Derneği bu çabalarında maalesef kamunun baskısıyla karşı karşıya. Kimi zaman yollanan buzdolapları Cizre’ye alınmıyor, bekletiliyor, kimi zaman yardım dağıtımları engellenmeye çalışılıyor. Tüm bunlara rağmen, büyük bir gönüllü kitlesi ile birlikte dernek bu ailelere ulaşmaya çalışıyor.
Sur’dan Cizre’ye evinden, yuvasından olmuş bu ailelere, Rojava Derneği üzerinden 4 farklı kampanya ile yardım edebilirsiniz:
Rojava Derneği’ne parasal bağış yapabilirsiniz.
Özellikle gıda, çocuk bezi, ped, çocuk maması ihtiyacı çok yoğun. Bu ihtiyaçları yollayabilirsiniz.
Derneğin başlattığı Kardeş Aile Kampanyası çok kıymetli. Bu kampanya ile bu zor süreçte bir aile ile kardeş aile olup, 1 yıl boyunca gücünüz doğrultusunda ihtiyaçlarını karşılamaya çalışabilirsiniz. Bugüne dek Cizre’de 550, Sur’da 280 kardeş aile oluşturulmuş. Ancak bu sayılar oldukça yetersiz. Bu sayıları çoğaltmak bizlerin elinde.
Özellikle Cizre gibi hava sıcaklığının aşırı olduğu bölgelerde en temel ihtiyaçlardan biri buzdolabı. Derneğin başlattığı “Cizre için bin buzdolabı, bin çamaşır makinesi” kampanyasını destekleyebilirsiniz.
Hem Belediyeler hem de Rojava Derneği üzerinden bu ailelere ulaşabilirsiniz. Hemen yarın bir aile ile aşınızı paylaşabilirsiniz!
Hepimiz bu savaştan farklı biçimlerde etkileniyoruz. Savaş Bölgede herkesi vuruyor. Ancak bazı insanlar evini, yuvasını, mahallesini bırakmak zorunda kalıyor. Hep beraber o mahalleleri, o evleri yeniden inşa edeceğiz elbette. Ancak o zamana dek onların yanında olmalıyız.
Bugün yaraları sarma, yeniden yaşamı kurma zamanı.
“Siz yıksanız da biz yeniden inşa ederiz” deme zamanı.
Bugün Cizre’den Sur’a dayanışma zamanı…[2]