Dün HDP İzmir il örgütüne yapılan saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz katledildi. Saldırıyı düzenleyen 27 yaşındaki Onur Gencer’in sosyal medyada paylaştığı fotoğraflardan Suriye’ye savaşmaya gittiğini görüyoruz. ÖSO ya da SADAT’tan mı eğitim aldı, henüz bunu bilmiyoruz.
Onur Gencer sosyal medyadan açık açık “Ulan Ermeni dölleri hayatınızı sikecem. Kin yuttum kan kustaracağım hepinize” şeklinde onlarca tehdit savurmuş. Ama devletimiz, polisimiz hükümeti eleştirenlerin attığı barışçıl tweetlerin peşine düşmekten, ırkçı ve katliam yapacağı belli insanların peşine düşemiyor olmalı ki, bu nefret ve tehdit saçan paylaşımlara dair hiçbir şey yapılmamış.
27 yaşında bir genç elinde kalaşnikof ile bir parti binasına girip katliam yapabiliyorsa – öyle görünüyor ki aslında daha büyük bir katliam planlamış- burada sevgili Rakel Dink’in söylediği gibi bir çocuktan katil yaratan sistemi sorgulamak gerekiyor. Bu kişiler bir gün de ortaya çıkmıyorlar, ya da delinin biri gelip bir şeye sinirlenip katliam yapmıyor.
Önce bu işlerin altyapısı hazırlanıyor. 2015-2016 yıllarında Kürt illerinde devam eden çatışma ve sokağa çıkma yasakları döneminde SADAT, Esedullah timi… gibi paramiliter yapıların altyapıları Kürtler üzerinde denenerek hazırlandı.
SADAT’ı ilk Lice Mehle köyünde duymuştum. Temmuz 2016’da Mehle’de 33 köylü işkenceden geçirilmiş ve yakılmaya çalışılmıştı. Köylüler kendilerini yakmaya çalışan “askerlerin” Arapça konuştuğunu söylüyorlar ve başka askerlerin gelerek onları yakılmaktan kurtardığını belirtiyorlardı. Bugün artık iyice güçlenen bu paramiliter yapılar sadece Lice değil, Türkiye’nin dört bir yanındalar ve eli silahlı katiller yetiştirmekteler.
Bu katliamın adresi de bu ülkede çocuktan katil yaratarak bu katliamlara zemin hazırlayanlar da bellidir:
Her gün televizyonlarda HDP’ye karşı kin kusan, HDP ve Kürtleri hedef haline getiren iktidar bu katliamdan sorumludur.
MHP ve bizzat Devlet Bahçeli korkunç söylemleri, nefret dili ile bu katliamdan sorumludur.
CNN, HaberTürk, Star, Yeni Akit, Sabah… gibi ana akım medyanın çoğu yaptıkları yayınlar ve kullandıkları ayrıştırıcı nefret dili ile bu katliamdan sorumludurlar.
SADAT… gibi yapılanmalarda bu insanlar rahatlıkla gidip savaşabiliyor ve her türlü silah eğitimleri alabiliyorlarsa, bu yapılar bu katliamlardan sorumludur.
“HDP eşittir PKK. HDP’liler PKK’lıdır” diyenler bu katliamdan sorumludur. “HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ve ona benzer dil kullanan siyasetçiler, “gazeteciler”… bu katliamdan sorumludur. Deniz Poyraz’ın kanı bu kişilerin ellerine bulaşmıştır.
Devlet Bahçeli, saldırı için “kanlı bir prova, kalleş bir tertiptir” demiş. Doğrudur, MHP’nin söylemleri ile baş rolü oynadığı kanlı bir prova, kalleş bir katliamdır bu. Nitekim Devlet Bahçeli Deniz Poyraz’ın öldürülmesi ile ilgili onlarca tweet atmış, ama bu tweetlerin hiçbirinde baş sağlığı dilememiş, tek bir üzüntü belirtisi göstermemiştir.
Hepimiz biliyoruz ki bu katliam için adres aramaya gerek yoktur. Adres bellidir. Ve bizler dur demedikçe, bu korkunç gidişata karşı sesimizi yükseltmedikçe, yanyana durup dayanışma göstermedikçe katliamlar devam edecek, Denizler bu ülkede ölecektir.
Bu yazıyı okuyanlardan bir ricam var. Katledilen Deniz Poyraz ve ırkçı, faşist katil Onur Gencer’in fotoğraflarını yan yana koyup bir bakın lütfen. Hangi gençliktir istediğiniz, hangi gelecektir?
#HADİ Türkiye çok geç olmadan geleceğini seç artık. Çocuktan katil yaratan bu düzeni yıkmak istiyorsan, “Hak-Adalet-Demokrasi istiyoruz” diyerek ayağa kalk.