2013 yılının sonlarıydı. Bir arkadaşımın vasıtası ile Aydın Engin’e ulaşmıştım.
T24’te yazmak istiyordum, Aydın Abi birkaç örnek yazı yollamamı istedi. Yolladıktan 1-2 gün sonra kısa bir cevap geldi. “Bizde yazmaya başlayabilirsin Kürt Kızı.”
Aydın Engin ile kişisel ilişkim böyle başladı. 2015’te Bölgede çatışmaların şiddetlenmesi ile mailleşme üzerinden devam eden ilişkimiz artık daha çok yüz yüzeydi.
Sık sık İstanbul’a geliyor, Silvan, Cizre, Sur için dayanışmayı arttırmaya çalışıyordum. Sevgili Oya Abla ve Aydın Abi bu süreçte en çok destek verenlerdendi.
Sur’da, Silvan’da, Cizre’de yaşananları duyurmaya çalışmanın yanısıra, bu süreçte beni de kişisel olarak ellerinden geldiğince koruyup kollamaya çalışıyorlardı.
Aydın Abiye etrafındaki birçok insan gibi ben de hayrandım. Sık sık Oya Ablaya takılırdık, “Aydın Abiyi senden alacağız” diye. Bizlerin gözdesiydi.
Oya Abla akıllı telefon kullanmadığı için ona yolladığım birçok mesajı Aydın Abiye iletmek durumunda kalırdım. “Oya’nın özel kalemi, buyurun” diyerek telefonu açmasıyla gülmeye başlardım.
Ne kadar kötü günlerden geçersek geçelim, tüm bu yaşananları hayatın bir parçası olarak alıp, hayıflanmak, küsmek yerine mücadeleyi seçmesi ve bu mücadeleyi verirken gülümsemesini, ince zekasını, espri anlayışını, nezaketini kaybetmemesi ona olan hayranlığımı besleyen özelliklerindendi.
Hayatı hafife almasına öylesine hayrandım ki…
Cezaevi yıllarını, sürgünlüğü, yaşadığı bir çok sıkıntıyı bize esprilerle anlatırdı Aydın Abi.
O anlatır, biz ona hayran insanlar, yemek masasının etrafında Aydın Abiyi keyifle dinlerdik.
En son 1,5-2 ay önce gördüm Aydın Abiyi. Oya Ablayı ziyarete evlerine gitmiştim.
O gün yorgundu biraz, yine de “ben biraz dinleneyim, fazla dedikodumu yapmayın Oya ile, bir kulağım odada” deyip güldürmüştü beni.
Birkaç gün sonra Sezen Aksu konusunda yazdığım bir yazı için aradı: “Yazını geç okudum Kürt Kızı. Bu yazı yazılır mı, üstelik asil Türk milletinden de değilsin, en iyisi beğendiğimi belli etmeyeyim” demesiyle kahkahalar atmıştık yine.
Aydın Abi olağanüstü bir gazeteci, aydın ve aktivistti, ama çok daha önemlisi olağanüstü bir insandı.
Başıma ne gelirse gelsin sırtımı dayayacağımı bildiğim bir insan, kıymetli bir omuz.
Yazmaya dair, hayata dair, insana dair ne çok şey öğrendim senden Aydın Abi.
Sıcacık muzip bakışlarını, neşeni, kahkahanı, sarıp sarmalayan güzel sözlerini çok özleyeceğim.
Kürt Kızı