Angelia Jolie de duymadı sesimizi!
Mültecilerin sorunlarına dikkati çekmek için geçen hafta Midyat’a gelen Angelia Jolie devletin en tepesi Cumhurbaşkanı Erdoğantarafından karşılandı. Belli ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüce Türk devletinin ne kadar misafirperver olduğunu Jolie’ye göstermek istiyordu.
Midyat kampı Irak’tan gelen Ezidi göçmenler için kurulmuş bir kamp değil. Bundan 2 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçan mülteciler için kuruldu. 2014 Ağustos’unda Ezidiler Türkiye’ye kaçarken Bölge belediyeleri Ezidilere Bölgenin çeşitli illerinde kamplar kurdular. O esnada yaklaşık 10 bin kişilik kapasitedeki Midyat AFAD kampında 2500 kişilik boş yer vardı, ve gelen Ezidilerin bir kısmı biraz da can haliyle bu kampa yerleştirildiler.
Ezidiler için Silopi’den, Diyarbakır’a, Siirt’e kadar Bölge belediyeleri kamplar kurdular. Türkiye devleti Ezidilerin trajedisine uzunca bir süre gözünü kapadı. On binlerce Ezidi’ye Bölge belediyeleri ve halkı baktı, halen de bakmaya devam ediyorlar. Yurtiçi ve yurtdışından eleştiriler çok fazla gelmeye ve Türkiye’nin gelen göçmenler arasında din ve mezhep ayrımı yaptığı çok fazla dillendirilmeye başlayınca, biraz da bu eleştirilere cevap verebilmek adına 2014 sonlarında AFAD Ezidiler için Nusaybin’de bir kamp kurdu. Ezidiler bu kampa gitmekte gönülsüz olunca “Belediyeler Ezidileri devletin kampına yollamıyor” söylemlerini Bölgede devreye soktular. Oysa kampları döndürmekte oldukça zorlanan belediyeler Ezidiler devletin kampına gitsinler istiyorlardı, ancak Ezidiler onları katleden İŞİD’e destek verdiklerini düşündükleri bir devletin kampına gitmek istemediler. Yine de zamanla devlet kampına gidişler oldu, bunda tabi ki AFAD kampında kalanlara günde verilen 2 dolar paranın da etkisi var. Günde 2 dolar, 10 kişilik aile için günde 20 dolar demek. Bu da kampta kalan yoksul Ezidiler için Güney’de kalan akrabalarına ulaşabilmek için en azından bir kontur parası demek.
Şuan Nusaybin AFAD kampında 6000 civarında Ezidi kalıyor. Bunun dışında 23 bin Ezidi ise halen Bölge belediyelerinin açtığı kamplarda kalıyorlar. Bu kamplar Jolie’nin ziyaret ettiği Midyat’taki gibi kamp gibi, yetkilerin deyimiyle “5 yıldızlı otel konforunda” kamplar değiller maalesef! Gıda sıkıntısının, elektrik sıkıntısının, en başta da ciddi sağlık sıkıntılarının yaşandığı kamplar bunlar. Devlet bir ara 35 bin Ezidinin kaldığı, şimdi geri dönüşlerle sayısı azalan, toplamda 23 bin Ezidinin kaldığı bu kamplara maalesef sırtını döndü.
Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Batman… bu illerdeki Ezidi kamplarında yüzlerce, binlerce hasta var. İlaç aylardır, Mardin- Şırnak Eczacılar Odasının yürüttüğü kampanya ile sağlanıyor. Düşünün devlet bu kamplara ilacı bile vermiyor! Gıda, giysi, ped, hijyen malzemeleri, mama tüm bunlar belediyeler sivil toplum ve halkın işbirliği ile bulunuyor. Çoğu kampta artık taze kahvaltılık, sebze, meyve bulmak bir lüks. Bölge halkı Kobane’den gelenlerle birlikte yüz binlerce insana bakıyor. Bir anlamda halk burada yoksulluğunu paylaşıyor.
Neredeyse bir yıldır Bölgedeki bu vahim durumu, kampların içler acısı halini aktarmaya çalışıyorum. Ancak karşı propoganda o kadar güçlü ki, kampların gerçek durumunu gözler önüne sermek, perişan haldeki bu göçmenlerin gerçek sesini duyurmak çok zor oluyor!
Angelia Jolie’nin mülteciler konusu ile ne kadar çok ilgilendiği aşikâr. Belli ki sadece cebi değil, gönlü de zengin bir kadın. Ancak gönül ister ki Jolie duyarlılık artırmak için gittiği bu ülkelerde, gerçek resmi görüp, mültecilerin gerçek sesini duyup, bu kamplara düzgün, adil yardım gitmesini de sağlasın!
Birilerinin geç olmadan Jolie’ye gerçekleri anlatması lazım!
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 26.06.2015